7. GÜZEL AHLÂK VE SÜNNETLER
GÜZEL AHLÂK VE SÜNNETLER

HADİS-İ ŞERİF
GÜZEL AHLÂK VE SÜNNETLER
تَزَوَّجُوا فَاِنِّي اُبَاهِي بِكُمُ الْاُمَمَ
11. “Evlenin çünkü ben diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim.” (Buhârî, Müslim)
أَنَا وَكَافِلُ الْيَتِيمِ فِي الْجَنَّةِ هٰكَذَا
12. “Yetimi himâye eden cennette şöylece benimle beraberdir.” (Resûlullâh (s.a.v.) ‘hâkezâ’ derken şahâdet parmağıyla orta parmağını aralıklı açarak göstermiştir.) (Buhârî)
طَلَبُ الْحَلاَلِ جِهَادٌ
13. “Helâlinden kazanmak hak yolunda yapılan muhârebe kadar ecirlidir.” (Deylemî)
أَفْضَلُ الْمُؤْمِنِينَ اَحْسَنُهُمْ خُلُقًا
14. “Mü’minin en fazîletlisi, ahlâkı en güzel olanıdır.” (Buhârî)
قَيِّدُوا الْعِلْمَ بِالْكِتَابَةِ
15. “İlmi kitâbetle; yani yazarak bağlayın.” (Tirmizî)
مَنْ دَلَّ عَلٰي خَيْرٍ فَلَهُ أَجْرُ فَاعِلِهِ
16. “Kim bir hayra delâlet ederse onu işleyen gibi ecir alır.” (Beyhakî)
قَيِّدْ وَتَوَكَّلْ
17. “Deveni bağla, ondan sonra Allah’a tevekkül et.” (Tirmizî)
بُعِثْتُ لِاُتَمِّمَ مَكَارِمَ الْاَخْلاَقِ
18. “Ben güzel ahlâkı tamamlamak üzere peygamber ba’s olundum (gönderildim).” (Buhârî, Müslim)
لَيْسَ الْغِنٰي عَنْ كَثْرَةِ الْعَرَضِ وَلٰكِنَّ الْغِنٰي غَنِيَ النَّفْسِ
19. “Zenginlik arâzî ve mal çokluğundan ibâret değildir. Asıl zenginlik kalp zenginliği yani kanaattir.” (Müslim)
خَيْرُ الْأُمُورِ اَوْسَاطُهَا
20. “İşlerin hayırlısı ortalarıdır. Yani ifrat ve tefritten âzâde (aşırılıktan uzak), mu’tedil (orta) olandır.” (Beyhakî)
اِنَّ مِنَ السَّرَفِ اَنْ تَأْكُلَ كُلَّ مَآاِشْتَحَيْتَ
21. “Canın her istediğini yemek de israf cümlesindendir.” (Ebû Dâvud)
طُوبٰي لِمَنْ طَالَ عُمْرُهُ وَحَسُنَ عَمَلُهُ
22. “Ömrü uzun ve ameli hareketi, işi ve ibâdeti güzel olan kimseye ne mutlu!” (Taberânî)
أَحَبُّ الْاَعْمَالِ اِلٰي اللّٰهِ اَدْوَمُهَا وَاِنْ قَلَّ
23. “Amellerin Allah’a en sevgilisi, az da olsa devamlı olanıdır.” (Buhârî)
GÜZEL AHLÂK VE SÜNNETLER
GÜZEL AHLÂK VE SÜNNETLER
Diyanet
