Ala Suresi

92. Ala Suresi

Ala Suresi

Ala Suresi

Ala Suresi Mekke döneminde inmiş ve 19 ayetten oluşmaktadır. Ala Suresi ismini birinci âyette olan ve Allah Teâlâ’yı niteleyen “el-A’lâ” kelimesinden almıştır. Günümüzde bu sureyi okumak isteyenler Ala Suresi Türkçe okunuşu ve Arapça yazılışı hakkında araştırma yapmaktadır.

ala
92. Ala Suresi 7

A’la Suresi Arapça Okunuşu

Bismillahirrahmanirrahim

1. Sebbihısme rabbikel’a’la.

2. Elleziy haleka fesevva.

3. Velleziy kaddere feheda.

4. Velleziy ahrecelmer’a.

5. Fece’alehu ğusaen ahva.

6. Senukriüke fela tensa.

7. İlla ma şaallahü innehu ya’lemülcehre ve ma yahfa.

8. Ve nüyessirüke lilyüsra.

9. Fezekkir in nefe’atizzikra.

10. Seyezzekkerü men yahşa.

11. Ve yetecennebühel’eşka.

12. Elleziy yaslennarelkübra.

13. Sümme la yemütü fiyha ve la yahya.

14. Kad efleha men tezekka.

15. Ve zekeresme rabbihi fesalla.

16. Bel tü’sirunelhayateddünya.

17. Vel’ahıretü hayrün ve ebka.

18. İnne haza lefissuhufel’ula.

19. Suhufi ibrahiyme ve musa…..

Ala Suresi Türkçe Anlamı

Rahmân ve Rahîm (olan) Allah’ın adıyla.

1. Yüce Rabbinin adını,

2. Yaratıp düzene koyan,

3. Takdir edip yol gösteren,

4. (Topraktan) yeşil otu çıkaran,

5. Sonra da onu kapkara bir sel artığına çeviren yüce Rabbinin adını tesbih (ve takdis) et.

6. Sana (Kur an’ı) okutacağız; sen hiç unutmayacaksın.

7. Artık Allah’ın dilediği hariç, Şüphesiz Allah, açığı ve gizleneni bilir.

8. Seni en kolaya muvaffak kılacağız.

9. O halde eğer öğüt fayda verirse öğüt ver.

10. (Allah’tan) korkan öğütten yararlanacak.

11. Kötü kimse ise öğütten kaçınacaktır.

12. O ki,en büyük ateşe girecektir.

13. Sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar.

14. Doğrusu feraha ermiştir temizlenen,

15. Rabbinin adını anıp O’na kulluk eden.

16. Fakat siz (ey insanlar! ) dünya hayatını tercih ediyorsunuz.

17. Oysa ahiret daha hayırlı daha devamlıdır.

18. Şüphesiz bu (anlatılanlar), önceki kitaplarda, vardır.

19. İbrahim ve Musa’nın kitaplarında.

Ala Suresi Fazileti

Hadis Kaynaklarında, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.av) A’lâ sûresini okumaktan büyük zevk aldığı; cuma, bayram ve vitir namazlarını kılarken onu okuduğu belirtilmiştir. (bk. İbn Kesîr, VIII, 399-400; Emin Işık, “A’lâ Sûresi”, DİA, II, 310-311).

Ala Suresi Konusu

Ala Suresinde Yüce Allah (c.c) , vahiy ve Kur’an, peygamber ve tebliğ görevi anlatılmıştır. Surede ayrıca tebliğ karşısında insanların takındıkları farklı tavırlar ve bunun ebedî hayattaki sonuçlarına da yer verilmiştir.

Tesbîh, Allah’ı kendisine lâyık olmayan isimlerden, niteliklerden ve eylemlerden tenzih etmek, O’nun böyle kusurlardan uzak olduğunu kabul ve ifade etmektir. “Uygun şekil verme” diye çevirdiğimiz 2. âyetteki tesviye kavramı, Kur’an’da genellikle Allah’ın, yarattığı varlığa, onun varlık türünün gerektirdiği yapıyı, şekli vermesi, uygun forma kavuşturması” anlamında kullanılmaktadır. Bu âyette ise “sevvâ” fiilini –nesnesi belirtilmediğinden– “her şeye uygun şeklini verme” olarak anlamak gerekir (ayrıca bk. Hicr 15/29).

Allah’ın yol göstermesinden (3. âyet) maksat, yarattığı şeylerin tabiatını belirleyip onu yaratılış gayesine, hikmet ve hedefine doğru yöneltmesidir. Şevkânî âyeti şöyle yorumlar: “Allah varlıkların cinslerini, türlerini, niteliklerini, ne yapacaklarını, ne söyleyeceklerini ve nihayet ecellerini takdir etmiştir; her birini yapabileceği, kendisine uygun olan davranışlara yöneltmiş ve yaratıldığı amaç istikametinde gelişmesini kolaylaştırmış, din ve dünya işlerinde yapması gerekeni ona ilham etmiştir” (bk. V, 493).

4 ve 5. âyetler, Allah’ın baharda yeşil bitkileri bitirip vakti gelince onları kapkara bitki kalıntısı haline getirmesi şeklinde açıklandığı gibi mecazen “canlı varlıklara hayat veren ve zamanı gelince onları öldüren” anlamında da yorumlanabilir.

Bazı çağdaş yorumcular 5. âyetin, kömür madeninin teşekkülüne işaret ettiğini ileri sürmüşlerdir. Buna göre ilâhî kudret önceleri her türlü bitkiyi, ağacı yetiştirip uzun zaman sonra bunları kömür haline getirmiştir, âyet bu olayı ifade etmektedir.

Zira kömür yataklarının önceki jeolojik dönemlerde yaşamış olan dev bitkilerle ormanların geçirdiği değişikliklerin ardından yer altında basınç ve ısı etkisiyle kömüre dönüşmüş olduğu bilinmektedir. Cansız madde olan taş ve topraktan yemyeşil otların ve ormanların çıkması nasıl Allah’ın kudretini gösteren bir olaysa onların zamanla taş kömürüne dönüşmesi de öylece O’nun kudretini gösteren bir olaydır (bk. Elmalılı, VIII, 5747-5758; Emin Işık, “A‘lâ Sûresi”, DİA, II, 311).

Diyanet

More Reading

Post navigation

Leave a Comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir