Kıyamet Suresi
Kıyamet Suresi okunuşu, İslam dininde oldukça önemli konular arasında yer alıyor. Birçok kişi Kıyamet Suresi Arapça okunuşu ve Türkçe anlamı gibi detayları bu öneminden dolayı merak ediyor. Bazı kimseler de duanın anlattıklarını daha iyi anlayabilmek adına Kıyamet Suresi Türkçe okunuşu konusunda araştırma yapıyor. Kıyamet Suresi fazileti fazla olan bir sure olduğundan günümüzde birçok kişi tarafından merak ediliyor.
Kıyamet Suresi
Kıyamet Suresi Okunuşu
Bismillahirrahmanirrahim
1.Lâ uksimu bi yevmil kıyâmeti.
2.Ve lâ uksimu bin nefsil levvâmeti.
3.E yahsebul insânu ellen necmea ızâmehu.
4.Belâ kâdirîne alâ en nusevviye benânehu.
5.Bel yurîdul insânu li yefcure emâmehu.
6.Yes’elu eyyâne yevmul kıyâmeti.
7.Fe izâ berikal basar(basaru).
8.Ve hasefel kamer(kameru).
9.Ve cumiaş şemsu vel kamer(kameru).
10.Yekûlul insânu yevme izin eynel meferr(meferru).
11.Kellâ lâ vezer(vezere).
12.İlâ rabbike yevme izinil mustekarr(mustekarru).
13.Yunebbeul insânu yevme izin bimâ kaddeme ve ahhar(ahhara).
14.Belil insânu alâ nefsihî basîratun.
15.Ve lev elkâ meâzîrahu.
16.Lâ tuharrik bihî lisâneke li ta’cele bihî.
17.İnne aleynâ cem’ahu ve kur’ânehu.
18.Fe izâ kara’nâhu fettebi’ kur’ânehu.
19.Summe inne aleynâ beyânehu.
20.Kellâ bel tuhıbbûnel âcilete.
21.Ve tezerûnel âhirate.
22.Vucûhun yevme izin nâdıratun.
23.İlâ rabbihâ nâziratun.
24.Ve vucûhun yevme izin bâsiratun.
25.Tezunnu en yuf’ale bihâ fâkıratun.
26.Kellâ izâ belegatit terâkıye.
27.Ve kîle men râk(râkın).
28.Ve zanne ennehul firâk(firâku).
29.Velteffetis sâku bis sâk(sâkı).
30.İlâ rabbike yevme izinil mesâk(mesâku).
31.Fe lâ saddeka ve lâ sallâ.
32.Ve lâkin kezzebe ve tevellâ.
33.Summe zehebe ilâ ehlihî yetemettâ.
34.Evlâ leke fe evlâ.
35.Summe evlâ leke fe evlâ.
36.E yahsebul insânu en yutrake sudâ(sudân).
37.E lem yeku nutfeten min menîyin yumnâ.
38.Summe kâne alakaten fe halaka fe sevvâ.
39.Fe ceale minhuz zevceyniz zekera vel unsâ.
40.E leyse zâlike bi kâdirin alâ en yuhyiyel mevtâ.
Kıyamet Suresi Türkçe Anlamı
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…
1. ayet: Hayır, kalkış (kıyamet) gününe and ederim.
2. ayet: Ve yine hayır; kendini kınayıp duran nefse de and ederim.
3. ayet: İnsan, onun kemiklerini Bizim kesin olarak biraraya getirmeyeceğimizi mi sanıyor?
4. ayet: Evet; onun parmak uçlarını dahi derleyip-(yeniden) düzene koymaya güç yetirenleriz.
5. ayet: Ancak insan, önündeki (sonsuz geleceği)ni de ‘fücurla sürdürmek ister.’
6. ayet: “Kıyamet günü ne zamanmış” diye sorar.
7. ayet: Ama göz ‘kamaşıp da kaydığı,’
8. ayet: Ay karardığı,
9. ayet: Güneş ve ay birleştirildiği zaman;
10. ayet: İnsan o gün: “Kaçış nereye?” der.
11. ayet: Hayır, sığınacak herhangi bir yer yok.
12. ayet: O gün, ‘sonunda varılıp karar kılınacak yer (müstakar)’ yalnızca Rabbinin katıdır.
13. ayet: İnsana o gün, önceden takdim ettikleri ve erteledikleri şeylerle haber verilir.
14. ayet: Hayır; insan, kendi nefsine karşı bir basirettir.
15. ayet: Kendi mazeretlerini ortaya atsa bile.
16. ayet: Onu (Kur’an’ı, kavrayıp belletmek için) aceleye kapılıp dilini onunla hareket ettirip-durma.
17. ayet: Şüphesiz, onu (kalbinde) toplamak ve onu (sana) okutmak Bize ait (bir iş)tir.
18. ayet: Şu halde, Biz onu okuduğumuz zaman, sen de onun okunuşunu izle.
19. ayet: Sonra muhakkak onu açıklamak Bize ait (bir iş)tir.
20. ayet: Hayır; siz çarçabuk geçmekte olanı (dünyayı) seviyorsunuz.
21. ayet: Ve ahireti terk edip-bırakıyorsunuz.
22. ayet: O gün yüzler ışıl ışıl parlar.
23. ayet: Rablerine bakıp-durur.
24. ayet: O gün, öyle yüzler vardır ki kararmış-ekşimiştir.
25. ayet: Kendisine, beli büken işlerin yapılacağını anlamaktadır.
26. ayet: Hayır; can, köprücük kemiğine gelip dayandığı zaman,
27. ayet: “Son müdahaleyi yapacak kim” denir.
28. ayet: Artık gerçekten, kendisi de bir ayrılık olduğunu anlamıştır.
29. ayet: (Ölüm korkusundan) Ayaklar birbirine dolaştığında;
30. ayet: O gün sevk, yalnızca Rabbinedir.
31. ayet: Fakat o, ne doğrulamış ne de namaz kılmıştı.
32. ayet: Ancak o, yalanlamış ve yüz çevirmişti.
33. ayet: Sonra çalım satarak yakınlarına gitmişti.
34. ayet: Sen buna müstahaksın, dahasına müstahaksın.
35. ayet: Yine müstahaksın, dahasına da müstahaksın.
36. ayet: İnsan, ‘kendi başına ve sorumsuz’ bırakılacağını mı sanıyor?
37. ayet: Kendisi, akıtılan meniden bir damla su değil miydi?
38. ayet: Sonra bir alak (embriyo) oldu, derken (Allah, onu) yarattı ve bir ‘düzen içinde biçim verdi.’
39. ayet: Böylece ondan, erkek ve dişi olmak üzere çift kıldı.
40. ayet: (Öyleyse Allah,) Ölüleri diriltmeye güç yetiren değil midir?
Kıyamet Suresi
Kıyamet Suresi